6 Nisan 2013 Cumartesi

İyileşirken...

Şu bir haftadır ne çektiğimi paylaşmak istiyorum. Özellikle ağrılı, sancılı, stresli bir hafta oldu. Biraz uzun bir yazı olabilir.

Bu uğursuzluk taa 20 Mart'ta başladı. Stres içinde 9 sınavla nasıl başedeceğim derdiyle uzun saatler ders çalışırken üstüne sabahlamalar uykusuzluklar falan, 4 gibi ilk sınavıma gittiğim okulumda gariplikler vardı. İlk garipliği kampüsümün üst kapısından girerken yaşadım. Karşıya geçmeden önce bir arabanın arkasında yolun boşalmasını bekliyordum. Karşıya geçmek için hareket ettiğimde bir taşa çarptım. Sonra bir taşa daha. Yol yokuş olduğu için arabalar iki yönden de hızlı geçiyor. Ben karşıya geçmeye çalışırken taşlardan seke seke koştum. Geçtikten sonra yolun alt taraflarına bir baktım ki her yer darma duman. Bazı arabalar hasar görmüş. Yolun aşağısında polis araçları vs. Kampüs girişi dağılmış halde. Kampüse girip fakülteme yürürken kız yurdunun önünde nevruz kutlamalarını gördüm. Kafam anca dank etti. Uzun zamandır okulda olay olmuyordu. Olaylar nedeniyle sınavların iptal olduğunu öğrenince bu sefer yolumu değiştirerek eve döndüm. O gün ve ertesi iki gün okul terör tatiline girdi. Sınavlara yönelik bütün konsantrasyonum dağıldı, günlerce çalışamaz oldum.

Sonra sınavlar yeniden başladı. Geçtiğimiz hafta çarşamba gününe kadar her şey yolundaydı. Taa ki ben çarşamba günü olan iki sınavıma çalışmak için 12 saat masadan kalkmayana kadar. 

Ertesi gün hani şu arada bir hepimizde olabilen basit bir boyun tutukluğu vardı. Başımı oynatamıyordum. Bu halde çarşamba sınava girdim. Ertesi gün yine aynı şekilde. Tabi bu iki gün ben sınavlarıma çalışmaya devam ediyorum.

Ama cuma sabahı hayatımda hiç yaşamadığım türden acılarla uyandım. Önceki günlerin hareket kısıtlayıcı ağrıları bir yana kımıldamasam bile boynuma kramplar sancılar giriyordu. Ağrımı dindirebilmek için ağlaya zırlaya acile gittik. Boynumda başımı taşıyacak sağlam kas yoktu neredeyse. Başımı elimle tutuyordum. Bu halde acile gittik, arabada her sarsıntı sancılarıma sancı katıyordu. Cumartesi pazar daha ağır haldeydim. Verilen ilaçlar ağrımı dindirmedi, iğnelerin etkisi geçince yine dayanılmaz kramplarla boğuşuyordum. Daha ağır ilaçların başka yan etkileri oldu, başka hastalıklarım başladı. Derken azalarak bitiyor. Ben bir haftadır öylece yatıyorum. Sıkıntıdan patladım. Bilgisayarı yeni yeni kucağıma alıyorum. Artık ağrılarımı unuttuğum oluyor. 

Bitti mi, bitmedi. Bunun üstüne bir de okulum bana bir kazık attı. Bir blog yazarı, internette çok uzun zaman geçiren biri olsam da sosyallik konusunda pek parlak olduğum söylenemez. Okulumuz duyuru yapmış twitter'da, bir kaç ay önce. 1 haftalıktan az raporların kabul olmaması yönünde... Benim haberim var mı, yok. Ki olsa da pek bir şey değişmezdi çünkü ben acıdan ölüyordum. Her neyse. Cuma günü ilk acile gidişimde o gün sınavım olduğu için bana 1 günlük rapor verdiler. Cumartesi pazar iyileşeceğimi umduğumdan daha uzun bir rapor talep etmedim. Ama esas çilem cumartesi pazar oldu. Ve pazartesi Fizik Tedavi üzerine özel bir tıp merkezinde muayene oldum, ve 5 günlük rapor yazıldı. Tabi ben hala okulda karşılaşacaklarımdan bi'haberim. Okulu aradık ki bu raporlar olmaz diyorlar. Minimum 7 gün muhabbeti ve tam teşekküllü hastane muhabbeti. Yani özel olmazmış. Nasıl ya? Benim canım burnumda ve sınavlara giremedim. Bana ne diyorlar. Bu sefer bir devlet hastanesinin polikinliğinden 2 günlük rapor aldım. Gittik bu sefer okula. Yok, olmaz diyorlar. Kabullenemiyorum, hazmedemiyorum, sindiremiyorum. İlk raporum acilden olduğu için ona olur dediler. Eee diğer sınavlar? Bu sefer yeniden 7 güne sardılar. Gittik başka bir tam teşekküllü üniversite hastanesine. Muayene tekrar milyonuncu kez... Bu sefer 5 günlük bir rapor. Bu sefer neyse dediler biz alırız ama kabul edilir mi bilmiyoruz. 

Halime bakın yani. Hem hasta hem mağdur. Hala doğrulurken, su içmek için başımı kaldırırken başımı tutmam gerekiyor ama kramplarım yok. Yani son günlerde iyiyim. Haftasonuyla kıyaslanamayacak kadar iyiyim. Aradan bir hafta geçti. Daha önce de belirttiğim gibi sıkıntıdan patlamaktayım. :) 

İşte benden haberler böyle. Demem o ki, boynunuz falan tutulursa amannn daha fazla yormayın, üşütmeyin, koruyun. Yaşadığım kramp acısı tarif edilir gibi değil ama kafam kopuyor ölüyor gibi oluyordum. Hastalık başa bela. 

Biraz mizansen yapayım halimle. 

Cuma sabahı...

Cuma akşamı...

Haftasonu...

Pazartesiden salı...




Hiç yorum yok:

Bir yorum bırak, sence? :)